Thursday, May 31, 2012

Çile Bülbülü


Ben anlamiyorum arkadas.

Isin biyolojik kismini ele aldigimizda, hermafroditizmi saymazsak, 2 secenek var: dogdudunda ya kukun olacak ya pipin.

Bu 2 secenek de yani dogmadan bize verilmiyo ki aq. Tamamen sans eseri. Ustun guc var dersen, hadi ona bagli olsun. Ama kesinlikle insanogluyla alakasi yok.

Kisacasi ya bir "baby girl" olacan, ya da "baby boy".

21. yuzyildayiz, Isa dogali 2000 yil olmus. Bana ne Isa'dan, oncesindeki binlerce yili da kat hesaba...
Hala su kadin-erkek olayini asamadik. Asamiyoruz. Asamayacak miyiz lan?!

Birkac gundur okuyorum ben de kose yazilarini, haberleri, bloglari. Zaten neredeyse 1 senedir okuya okuya feminizmin gobegindeyim, turlu teori, tarihsel olay, ekonomisi kulturu vs ile, ama su birkac gundur okuduklarimdan sonra kudurdugum sinirlendigim kadar sinirlenmemistim.

Sirf bir adet kukuyla doguyorlar, dolayisiyla dogurabiliyorlar diye de kadinlara bu derece binyillardir zulmedilebilinir mi? Nedir yani, niye?' Gecin artik su ikinci sinif vatandas zirvalarini. Bi birakin artik. Bugune kadar neler neler kanitladi tum dunyaya kadin kismisi, neler neler basardi.

Kedi gibi 9 canli oldu, basina neler geldi de yilmadi, kullerinden yeniden dogdu. Neleri sineye cekti, nelere katlandi. Neler gordu gecirdi.

Bir erkek isten cikarilinca kendini vururken;
"sirtindan sopa, karnindan sipa" eksik edilmeyen kadin dayak yiyor, bir suru cocuk cikariyor ayni vucuttan, kucuk yasta tecavuze, tacize ugruyor da gikini cikaramiyor, travmasiyla omru boyunca ugrasiyor, evinde cocuklarina kosuyor, kocasinin gotunu topluyor, her gun sokakta laf yiyor, ne namusu kaliyor ne iffeti 5 paralik olan. Carsida pazarda, iste gucte, yerde gokte ayrimciliga ugruyor, haksizlik ediliyor. Evlilik adi altinda kendi oz anasi babasi tarafindan elin adamlarina, en cok para verene satiliyor. Ustune "elinin hamuruyla..." ile baslayan "kadin dedigin..." le biten nutuklara maruz kaliyor. "kiz basina" hic birsey yapamazken, aslinda nelerin altindan kalkiyor bu kadin, da cektigi cilelerden sonra bile hala yikilmiyor, ayakta kalabiliyor dimdik.

Yine de bir allahin kuluna yaranamiyor. Bir erkege(!) kabul ettiremiyor varligini.

Tum toplum birlik oluyor ezmek icin kadini. Ustelik devlet "ana" denen kurum, ne analik yapiyor, ne babalik, kendi vatandasina, bireyine sahip cikmiyor. Niye ciksin tabii ki, birey mi ki kadin da devlet ana(!) koruyacak kollayacak?

Ne yapiyor devlet, bu pek muhterem hukumet?

Tecavuzu neredeyse yasallastiriyor, irzina gectigi kizla evleneni affediyor, olmazsa tecavuzculeri sokaga saliyor.

Siginma evlerinin adreslerini halka acik hale getiriyor ki, irz dusmani kocalar, olduresiye dovdukleri karilarini sip diye bulabilsin, sacindan suruyerek evine yuvasina(!) getirebilsin.

Propogandalar yapiyor sagda solda, "en az 3 cocuk" diyerek, sanki cocuklara kendi bakacak, tum sartlari saglayabilecek, kendini bir Norvec, Isvec saniyor devlet.

Kadinin kendi uzerindeki bir tanecik hakki da simdi elinden almaya kalkiyor bu devlet. Cinsel egitim vermedigi, korunma yontemlerini yayginlastirmadigi yetmiyormus gibi, kazara olan veya istenmeyen her turlu gebeligi sonlandirma hakkini da geri istiyor piskin piskin.
Diyor ki, "Kurtaja karsiyim". Sonra bati memleketlerini ornek gosteriyor, cunku kendi sistemi ayni onlarinki gibi bir "welfare" devlet, cunku her aileye her cocuk sayisinca en az 18 yil ek gelir sagglayabilecek, her cocuga bedava egitim ve saglik hizmeti sunacak, buyudugunde de cesitli calisma firsatlari kapida bekliyor olacak, cunku devlet herksten adil miktarlarda, layigiyla vergi toplayabiliyor ki kendinde ailelere 3-5 cocuk yapmasini soyleme hakkini da gorebiliyor, yapmak istemediklerinde ise buna karsi cikmada, kurtaji yasaklayip, veya cok daha teklikeli hale getirip, kadinlara zorla cocuk sahibi olma konusunda dayatmakta hic bir problem gormuyor. Neymis, adeta bir 17. yuzyil mottosu, kurtaj cinayetmis.

Sadece tek bir hukumet, devlet meselesi degil bu. Kadina karsi genel bir tutum. Genel bir dusmanlik. Bir bagnazlik, herseyi gectim, emege saygisizlik. Hos, hangi sektorde emegin gercek karsiligi verilmistir ki bugune kadar?

Ne olursa olsun, su kadar bin yildir tarihte kadinlardan daha uzun suredir aci ceken, asagilanan, siddet goren, takdir edilmeyen, surekli itilip kakilan, ikinci degil, besinci sinif vatandas muamelesi yapilan baska hic bir irk veya sinif yoktur.

1 senedir feminizm okuyorum, hala soruyorum; nedir bu kadinin cektigi cile, ne yapti da kazandi bu ezeli ve ebedi dusmanligi?



Wednesday, May 30, 2012

2000

aslinda bende cok pis muhendis kafasi var. bunu okuyanlar kis kis gulecektir. "ulen felsefe bitirdin, ustune feminizm falan okuyosun, yuh" dicekler. dogru. evet bunlari yaptim yapiyorum. ama bu kafamin moendis usulu calisamayacagi anlamina gelmiyor. isteyen anama, olmadi okuldaki hocalarima sorabilir. ya da ugrasmaya gerek yok, ben zaten "ama bu cok sacma, cok gereksiz, dolayisiyla anlamsiz, niye boyle seyler isliyoruz lan sinifta" falan diye etrafta da dolasiyorum. 

tabii ki de felsefe okumanin getirdigi belli bir degerlendirme sorusturma muhalefet becerisi var, ama bu yine de "p then q" nun beni daha iyi tanimlayamayacagi veya yansitamayacagi anlamina gelmez. herneyse. zaten muhtemelen bendeki muhendislik dehasini gormus birileri yoktur cevremde. haha. 

matematigi fizik kimyayi falan sevmem hic, sirf bu yuzden TM okudum. geometrim iyiydi bak. velhasil, bugun burada olusumu TMye ve OSYM de sansima dusene borcluyum. pisman miyim? asla. iyiyim ben.

baktim bayadir yazmamisim, zaten yazsam da kim okuyor kim okumuyor anlamiyorum, IP ler falan cikiyor, en fazla hangi sehirden girilmis onu goruyorum, tahminle tatmin ediyorum kendimi. zaten asil deginmek istedigim konu da oydu. 


yani, ne yaparsak yapalim, nerede olursak olalim, boyle bir ilgi arsizligi, sevgi hirsizligi, tum dikkati uzerimizde isteme simarikligi vs, artik soyleyecek kelime bulamiyorum. kisaca her yedigimiz halti birileri gorsun de duysun da takdir edileyim amaciyla yapiyoruz aq (buraya aq guzel gitti allasen). kucukken o kadar mi sevgisiz yetistik de, sosyal medyanin kulu kopegi olduk bu kadar, amma potansiyel varmis bizde yaw, anlamadim gitti. ne felsefe, me muhendislik mezunu, ne iktisatci ne avukat, hepimiz ayniyiz. ayni bokun soyuyuz ya da soyun boku. ayni kapiya cikar. feysbuk illetiyle basladi, bir suru baska siteyle devam etti bu sapiklik. 

tweet atiyorum diyerekten otu boku cumle aleme yazip herkesi herseyden haberdar etme zihniyeti neden nicin? psikologlar, sosyologlar hatta psikiatrlar lutfen bir el atsin su ise. toplu toplumsal terapilere gidelim. bu "center of attention" olma istegi tutku ve potansiyelini baska yerlere kanalize edelim. ekonomimizi kurtaralim, ya da daha iyisi tum milleti su tayyipten kurtaralim. vatana millete hayirli olurdu en azindan. nedir bu kardesim. 

hani lanet olsun, konu da oyle bir konu ki, her allahin gunu binbir baska adamla tartisiyorum, ne yaraticilik kaldi, ne memleket meselesi. 2 fix konu: erkekler ve facebook. erkekleri yerden yere vurup masaya yatirdiktan (eh, siddete karsiyiz ama bazi hallerde kabul edilebilir he he he) sonra sar basa "eee why don't you have facebook?"

arada cok canim sikilinca acip bakiyorum su tweeter miydi boyle kardesimin arkadaslarina falan. daldan dala bazen. goruyorum, atilan tivitler 1 hour ago, 2 hours ago, 3 hours ago...... 19 hours ago.... inanilmaz. hatun saat basi, hatta 1 saatte 2-3 tivit atmis. gercekten inanilmaz. yani canin sikildiginda ne yaparsin? acar tv ye bakarsin, arkadasini ararsin, sokaga cikarsin. eline bir kitap alirsin ya da bir dergi sayfasini karistirirsin. olmadi wikipedia ya bak bisiler oku her ne kadar kolpalasa da millet orda, (wiki is not a reliable source, we know that!) olsun. yani tutup onun bunun feysbukuna fotolarina bakmamalisin, kim ne demis ne yapmis, dedikodu kazani, takip edip 3 dakkada bir tivit mivit atip can sikintini dunya aleme bildirip bir de feysbuk uzerinden insanlarin sana bisiler demesini beklememelisin. normal degil bu. bu kadar yalniz, bu kadar ilgi sevgiye muhtac misin? miyiz? yazik degil mi harcanan vakte, bosu bosuna uzulmelere, kendi kendini kotu hissetmelere baskalarinin yuzunden falan... vallahi yazik.

ha ben cok mu entel dantel takiliyorum su hayatta? yöö. canim sikildiginda acip film izliom en azindan. ya da dizi mizi bakiorum. bana cok mu sey katiyor? yöö. ama en azindan onun bunun sacma sapan fotolarina duvarlarina iliskilerine bakmiyorum. "ay canim da pek sikildi, burdan hebele hubelenin oglu kizina selam yolluyorum, sizsiz olmuyorr" ya da "ah su anda ne kadar huzurluyum, camimdan Montjuic manzarasi, su sicak gunde apisaramdan pufur pufur esen ruzgar, bir de manitam olsa yanimda doymayin keyfime" falan gibi abidik gubidik seylerle milleti kiskanclik krizine falan sokmuyorum (ola ki imrenen cikti). 

evet, bu "center of attention" furyasina karsiyim. her gece partiye gidiyormus imaji vererek her buldugu oglan cocuguna sarilarak poz veren, cok acayip sekillere giren, ya da sanki surekli dergi kapagi cekimlerine mankenlik yapiyormus gibi profil fotograflariyla "seyircilerinin" karsisina cikan insanlara illet oluyorum. bir de bu fotolarin altina "canim muhtesemsin" "oha tas gibisinnnn bayiliyorum sanaaa" "ne kadar guzel bir fotograf allah sahibine bagislasin" falan gibi gereksiz yorum yapan, ve de bir de bunlari abartanlara da ayri bi sinirleniyorum. yani, aslinda, al birini vur otekine, ne diyelim.

gelelim konu basliginin anlam ve onemine. 

evet, tum sosyal medyayi yerin dibine gomerim, abartili ve asiri kullananlarin da azina sicarim. ama gel gor ki, her gun blogumu acarim, statlerimi kontrol ederim, bugun kim girmis yeni biri beni okumus mu, follower sayimda bir degisiklik olmus mu diye.

hatta tiklanma sayimi da gorunce, viç iz 2000 olmus bay di vey, (yarisi bana ait bile olsa, 1000 gayet iyi bir rakam) cocuklar gibi sevinirim. 

en nihayetinde hepimiz ayni bokun soyu, ayni soyun bokuyuz, oyle degil mi? :)








Sunday, May 20, 2012

dipsiz kuyu

ooof of. (english version below)

kokular guclu hatirlaticilardir derler, hani bir koku duydugunzda anilariniz hemen canlanirmis, keskinmis yani. oysa bence muzik/sarkilar, gecmisle, dinlendigi donem, anilar ve insanlarla o kadar baglantili ki, bir anda feleginizi sasirtir. 

gerci hatirlamanin sonu yoktur, en ufak abudik gubidik seyler bile cat diye hic istemediginiz zamanda istemediginiz birini hatirlatir, sizi o ana goturuverir. sonra ne mod kalir ne nese ne heyecan, ananizi beller o saniyede. 

meger ne "atlattim ben" diye dusundugunuz kisiler, ne de "tamam ya gecti gitti yok artik" dediginiz duygular yok olmus hayatinizdan. 

bir bakmissiniz, memleket meseleleri konusurken, insanlar yaninizda bayram naralari atarken, komunizmmis fasizmmis, revolusyon neymis tartisirken onu dusunur olmussunuz... kimse gormez uzerinizden gecen huzun bulutunu, sizi sizden iyi tanidigini sanan kisiler bile farkedemez o anda neler olup bittigini, siz yuzlerce kisinin arasinda oyle kalakalirsiniz boslukta, bosa boslara dalip giderek. belki ister istemez ironik bir gulumseme olusur yuzunuzde, gecirilmis zamanlarin, yapilamayan yapilamayacak beyin firtinalarinin, muhabbetlerin anisina......

bir bakmissiniz icten ice sorar olmussunuz kendinize, evrene, artik su enerjileri kim duzenliyorsa secret midir, kahpe felek midir, ne haltsa, benzeri birsey bir daha basiniza gelecek mi diye, merak biraz da isyan, ortaya karisik duygular gelmis coreklenmis bogrunuzun ortasina.

bir kez daha bakmissiniz ki, bu sefer dusunur olmussunuz, acaba naapiodur, o da boyle arada bir o zamanlari yad ediyor mudur, buruk buruk oluyor mudur ici, hafif bir ozlem, hafif bir pismanlik, hafif bir degisim ruzgarlari esiyor mudur o tarafa dogru, merak ediyor mudur sizi gibisinden.... 

son bir kez baktiginizda o son gunu gorursunuz, son zamanlari, son dakikalari, o son oldugunu bile bilmediginiz anlari... veda etmeden, etmeye kiyamadiginizdan mi yoksa aslinda gayet guzel kiydiginizdan mi, gidisinizi... yarim birakilmis, ya da harcanip tuketilmis duygulari... boyle arkanizda karman corman, ya da size oyle gelen, seyler birakarak, fevri... 

acaba'lar ah o acaba'lar... o kadar cokturlar ki... varliklari gormezden gelinemez... 

belki de o yuzden bir sarki, bir soz, bir nesne alir goturur, ustune bir de birakir sizi o dipsiz kuyuya...

****

well, sometimes (most of the time) the mother tongue is the best for expressing oneself... you  know, especially when you have the blues, when you remember someone that you had been keeping yourself away from remembering ir feeling sad about... but as if the universe is against it, you just remember him from very stupid little things... some conversations, even from political words and terms... i just remember how we were together, our brainstormings, whatever. 


its ironic especially when i talk about the same stuff to other people, i feel like i am mind-cheating on you... of course not, but, it feels strange coz i remember how strong and passionate i was feeling with you while talking and discussing those things, world saving moments and so... i wonder whether i will ever have someone with similar feelings and vibes again... weird... 


the problem is that, i feel like we havent finished. wait. actually, in a way, we havent really finished "it" literally... everything we had is left half. donno how to say it in english.. its like uncompleted... we finished the relationship, friendship, but actually we never had been a whole, a real whole.. never... 


it's been almost a year but i couldnt get over you.

that sucks. 

Friday, May 18, 2012

finally

Facebook halka acilmis. Zuckerberg servetini astronomik rakamlara ulastirmis. Aferim ona.


Ben de icim burkula burkula sonunda cikardim seni listemden. hatta block'ladim. Aferim bana.




PS: 100. postum boyle mi olacakti? vay anam vay... 





Tuesday, May 8, 2012

happiness

happiness is actually so simple to reach, that we usually tend to believe it is not even possible. LIE. its possible. very possible. 





its gonna sound so lame and cliché: 

happiness is on a blossomed leave, on the tree, on a flower... no, not all that shit hehe


happiness is when your plugged ear because of the pressure of a train ride unplugs after 2 days. 
happiness is when you walk on the street and in a last second you hold yourself from stepping a dog shit. 
happiness is when your best friend whose number you lost calls you one day.
happiness is when you realize you are having your period just before it drops on your panties. 
happiness is when you are told that the next class is canceled.
happiness is when you catch the last metro.
happiness is when you run into a friend of whom you have though just a second ago. 
happiness is when your favorite band comes to your town. 
happiness is when you find out that there are still some food in the fridge.
happiness is when you get hugged by a very unexpected person. 
happiness is when your train is delayed for couple of minutes when you were running your ass off to catch it. 


...


see? it's simple. 





Sunday, May 6, 2012

WTF?¿

what do MEN want?! 
seriously, we, as by "we" I mean my girl friends and me, we have absolutely no clue what the fuck men want. To be honest, they dont even want "fuck" part, that we are now really sure... that is so god damn weird, because while you do all these things to reach out, and give all the hints, they seem like they have no idea about what is going on.... interesting. 

too much smoke, too much technology maybe finally killed men's brain ... all the alive grey cells, dont exist anymore as far as i can see. 

maybe thats pornography's fault... too reachable, that they dont want real girls anymore, may seem too demanding dealing with girls, so they just prefer "handling" themselves, not girls. 

not so fair. 

i am really pissed off right now. 

do we really have to shout that out loud "let's do it?" 



some dignity and GREY CELLS please.... 

Saturday, May 5, 2012

kiss kiss bang bang

OK. I'm obsessed with "the kiss". i admit, then confess it. i really don't know why i give that much of importance to the kiss i experience every time. i mean, many people may think: "come on, its just a kiss" but NO, kiss is not JUST a kiss. it's the beginning of everything. the evolution. the revolution. 


i remember what i thought when i had my first kiss. i was 17, and i already had turned down so many (maybe 2 or 3) guys wanting to kiss me just because i wanted to have my first kiss with a more special person. in the end, i did NOT have it with that kind of "special" person. 


"so, is that it?!?"


i was totally disappointed. he was not a bad kisser. i don't know what i was expecting. however with more practice, i got over that disappointment after all. 


then i had the kiss which swept my feet off, literally gave way in the knees (dizlerin bagi cozulmesi kavrami), probably was not only the kiss, but also the romantic ambiance and the kisser whom i was really really into. I lost balance that i had to stop him kissing me.


then for 9 years, i have practiced this "art genre" with quite a lot of people... some good, same bad, some "comme si comme ça", some weird, some hot, some licky, some dry, some "oh, i wanna forget about the whole thing, just kill me NOW", and some "stop and marry me!" experiences... so many different styles, different tactics, use, OMG, it's really that complicated as i sound! 


I didn't mind "learning" or "adjusting" to people... It was just a kiss, right?!


but for some reason, only since last couple of years, i started to care (obsess would be the right word :P) about the kiss that much. maybe a bit too much... anyways, who cares. 


maybe that's because i got to know myself a lot more, and also what i really want, and how i really want... 


and from that time on, on people kissing bad/not good enough i lost TOTAL interest. no adjustment, no learning, nothing. 


seriously, I'm 26 now, i've spent my life learning things but mostly trying to adjust and settle for guys. then i tried to teach, considering that i am not even myself that qualified..... that's just SAD. 


I'm done with that. i won't baby-sit or train men. if i can't even get what i exactly want, than what's the point? 


oh, you don't know how to use your lips? 
oh, you don't know where and how to put your hands?
oh, you can't even get it up?
FUERA! 


as my flatmate always says: our time is too precious to waste it with useless people and doing unpractical things... :)


and sometimes, she is right.



Friday, May 4, 2012

cumayi gördüm

acaba kac kisiye nasip oluyordur barcelonanin ara sokaklarinda dolanirken bir "cuma cikisi" ni gormek?
evet.

agzim burnum kaymis gozumden istemsizce yaslar akarken, bi yandan oksururken cigerlerim cikmasin diye yuzum kapali, derbeder bir halde evime yururken, bir Raval gercegi yuzume carpti efil efil bulutlarin arasindan: 

onlarca basi takkeli, uzun elbiseli kara kuru amcanin kapisinda kalabalik olusturdugu bir Raval camisinin cuma cikisina denk geldim. 


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Netherlands'de gozume carpanlar