Sevgili günlük, uzun zamandır yazamadim, oysaki neler oldu da bitti hayatımda... Hoş, başlama ve bitme hızları ışık hızına yetişti neredeyse, belki bu yüzden de acıtma üzme ve bir takım beraberinde gelen duygu selleri de aynı oranda gelişip yok oldular...
Şu sıralar doğal sevgi şefkat ihtiyacımı sağlayamama derdine düştüm, which is hugging. sarılmam, birilerini sarıp sarmalamam lazım acil. Acil diyorum, çünkü gözlerimi kapattığımda kendimi bir yatakta, yüzü olmayan bir erkek evladına ahtopotvari bir şekilde kol ve bacaklarim üzerini iyice kaplamak suretiyle sarılarak yattığımı görüyorum. Hatta nedendir bilinmez, bu evladın üstü, göğsü bağrı çıplaktır. Tabi, et ete değecek, ebedî ve ezelî türk argümanı, benimki daha bir masum.
Velhasıl kelam, sokakta kapı aralığında, plajda, parkta, bilardo masası üzerinde gibi fantezilerim artık "sarılalım sıkı sıkı" ya inmiş, tam bir türk kızlığı hissiyatları icerisindeyim, hayırlara vesile ola... Ve tez elden sıcak bir vücut buluna...
No comments:
Post a Comment