Tuesday, September 6, 2011

heycan

"Eeee, heycanli misin?"


bugunlerin banko sorusu. adeta herkes programlanmis. tabii, herkes hakli, biri uzun sureligine bir yerlere giderse ben de sorarim aslinda. zaten sorun sorulan sorudan ziyade, beklenen ama alinamayan cevap. daha dogrusu kendi cevabimin beni rahatsiz etmesi dolayisiyla insanlarin bana bu soruyu sormalarindan sikilmis olmam. bu ayni sey gibi: "ee mezun olunca napican?" ya da " ee felsefeden mezun olunca ne olunuyo?" ve hatta, barcelona'da kadin arastirmalari gibi birsey okudugumu duyduklarinda "peki ya sonra?" sorusu gibi.


ne demek, ya sonra? kendi sonrani sen biliyo musun da gelip bana sonrami soruyosun?  is gorusmesi mi bu 5 sene sonra kendimizi nerde gordugumuzu ne yapacaksiniz allah askina. evet fitil oluyorum artik insanlara surekli neden boyle seyler yaptigimi anlatmaya calismaya, gozlerini devirmelerine, veya onaylamaz bakislarla beni suzmelerine. kendime bir yol tutturmusum, gidiyorum iste daha otesi yok. belki kiskaniyosun, belki hasedinden catliyosun, belki aciyosun. dolmusum biraz bodoslama girdim. sonucta bi yerden sonra gercekten cok can sikici muhabbete donusuyo. 


bence kendime en basinda fake bir meslek secseydim. mesela felsefe yerine psikoloji deseydim hep. soranlara da psikoloj olcam derdim. ki dedim. aldigim cevap, eh mezun olunca sana geliriz bizi duzeltirsin, oldu. cunku mezun olur olmaz psikolog olunuyo hemen :D 


bazen cok canim sikildiginda "ne master i yapicaksin" sorusuna "sosyoloji" diyorum. cok sukur ki kurcalayan olmuyo. he deyip geciyolar. ya da "doktora mi yapican, hoca mi olcan" diyolar. kader kismet le gecistiriyorum.


bakalim 3 sene 4 sene herkes nerede olacak. yerde mi gokte mi varsa cennet cehennemde mi. 


1 hafta kaldi, keske en basindan saysaydim kac kisi bu sorulari yoneltecek diye, istatistigini cikarirdim:P




asil konuya donmeden bitirmek olmaz yaziyi. 


heyecan var mi? 
yok.
daha cok stres var. 


bavul yap, esyalari ayir, temizle, bosalt, atilacaklar tutulacaklar bir de goturulecekler.


bavul meydanda yok. neyse ki verilecek kiyafetler ayrildi, saklanacaklarin cogu tamam. goturulecekler de halloldu sayilir. geriye beni nostaljiden nostaljiye, anilardan gezilere goturen esyalari/fotograf/kartpostal/mektuplari ayirmak, cer copleri atmak, tutulacak ve saklanacaklari belirlemek kaldi. 


kayit isleri hala tamam degil.


YOK'un mektubunu unutmusum, bir de onla ugras isin yoksa, git tercume ettir, noter, apostil bir de ispanya konsoloslugundan damgalattir, kos babam kos. 


yok haci, kimseye tavsiye etmem yurtdisina uzun sureli gitmeyi. adami turkiye'de dogduguna pisman ediyolar.


gercekten.


uzgunum bu o kadar eglenceli veya okunasi bir yazi olmadi ama neyse ki kimse okumuyor :D




Kissadan Hisse, sora sora zorla heycanlandirdiniz be adami sevgili halkim(¡)





























1 comment:

Derya said...

Yürü be Hüma!
"Sen kendi sonranı biliyor musun da benimkini soruyorsun!" Şahane!
Bir de içten güzel bir küfür! Heeeyt!

Not: Son 6 aydır İstanbul'da değil Zonguldak'ta ailemleyim. Ne yapıyorsun, ne yapacaksın, ee buradasın?; İstanbul'a ne zaman dönüyorsun ... saysaydım 400-500 civarında çıkardı bu sorular herhalde. Her gün. Çığlıklar atasım geliyor bunu hala soranlara. (Ki burası küçük yer, bir soran bir hafta sonra yine soruyor, iş olsun diye aslında.)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Netherlands'de gozume carpanlar