Monday, November 28, 2011

un cap de setmana català i antisistema


Birkac gun oncesinden ozenle planladigim bol Katalanli bir gun beni bekliyordu. Her ne kadar bok gibi odevim yapmam gereken seyler olsa da, hatta 2 gune 2 haftalik soguk diyarlara tatile gidecek olsam da, butun bir Cumartesi gununu kendime ve katalan arkadaslarima ayirdim. Bir seferlik latin arkadaslarimdan ayri takilarak, icinde bulundugum ve 2 yilimi gecirecegim katalan komunitesine bir borc bilerek, bu gunu ANTISISTEMA Katalan DAY ilan ettim.

Ve beklemedigim kadar guzel bir gun oldu.

Sabah yine kurdugum fakat kesinlikle takmadigim bir alarmin ardindan oflaya puflaya uyanmaya calistim. Biraz salak oldugum icin, onceki geceyi ders calismayarak ama nasilsa artik gece 4te yatarak, kisacasi bol bol uykusuz kalarak ertesi sabaha da erken uyanmayi bekliyorum. Artik nasil bir zeka ornegiyse, ertesi gunu ve geceyi de uykusuz gecirecegimi bildigim halde kendime eziyet ediyorum. Mazosist miyim neyim.

Iste oflaya puflaya alarmi bin kere erteleyerek sonra kicin kicin kosa kosa ve gec kalarak arkadasimla bulustum. Ilk duragimiz Premià de Mar,  Istanbul’da tanistigim kiz arkadasimin yasadigi, Barcelona'nin bir koyu.

Gunun ilk antisistema olayi, arkadasimin kicina yapisip trene beles binmek. Tam bir lawbreaker halleri icindeyiz. Yakalanirsam sicarim, ama hatun diyo ki, no pasa nada, merak etme kimse control etmiyo. Eh eyi madem, benim de isime gelir wallahi para odememek diyerek bir kurali daha deldik. (sanki asla metroda kacaklik yapmiyomusuz gibi seettim, oysaki sikca yaptigimiz birsey, normal yani peh)

Katalan koyunden, koy diyorum ama, normal bir sehir yani sonucta, sehir derken istanbul gibi degil de, boyle mmm denizin kenarinda, Datca’dan daha ufak merkezi olan (Datca iyice buyudu diyolar) bir yer. Bizim koylerden degil yani inek minek sagilan mandiralarda tereyag yogurt yapilan…

Nedense o gun katalanca konusmaya calismak hosuma gitti. Frutería da meyve sebze alirken insanlara “bon dia” Demek, “sisplau” demek, “moltes gracies” demek falan, boyle insanlarin da hosuna gidiyor, sana gulumseyerek canayakin davraniyorlar falan… Guzel birsey, insani motive ediyor dogrusu.

Guzel guzel pisirdik yemegimizi, okuz gibi de yedik, kitliktan ciksak nasil bir manzara sergilerdik merak icerisindeyim. Bir sise cava dedikleri catalán sampanyasi almistik, ama pek tutmadim onu. Mantarli yumurtali ilginc yemegi evde deneyecem. Bir de firinda sebze kozledik. Dometes-salatalik salatasi yaptik, kizarmis ekmege domates surduk yedik. Tipik katalan mutfagindan nagmeler oldu. Allahim bizim sarmalarimizin, zeytinyaglilarimizin, yemeklerimizin yaninda, solda sifir, ama neyse, guzeldi, ilginc tatlar, sifralar, deneyimler.

Simdiden istanbul’daki navidad yemegimin listesini cikardim zaten.

Bol katalanli gun anlat anlat bitmez, yemegin ardindan surekli geckaldigimiz icin kosa kosa ciktik, allahin got kadar yerinde otobus yok, arabalari durdurup otostop cekerek tren istasyonuna vardik. Antisistema olsun diye yine bilet kullanmadim ben. Oley. neyseki tren hemen geldi sansimiza, boylece Castells yani insan kulesi yapimina yetistik. Katalanlarin cok cididye aldigi cok geleneksel birseymis bu, insanlar birbirinin omzuna cikarak kule yapiyor, aylarca calisiyorlar, sair gunlerde falan, provalar yapiyorlar, bazen teknik ogreniyorlar. Cok duygusal bir anmis, arkadasim da aksatmadan provalarina gittigi, castells de gorev aldigi icin, ordan biliyorum. Ilk kez Sant Andreu barrio sunun festa mayor unda izledim. Adamlar iyi diktiler kuleleri walla, cidden zor is, inanilmaz goruntuler ortaya cikiyor, bol bol foto cektim, hatta en guiri halim ve sikik pronunciación umla “ben de castells denim” diyerek bir binanin ust katindan iyice izleme imkanim oldu. (Foto da ekleyecem, guzel kareler yakaladim, ama coming soon, bu yaziyi yazmam bile cok extreme bir ugras benim icin su anda) 

Evet ben cok sevdim acikcasi. Yuregim hopluyodu, 4-5 katli kule yapiyorlar, kulenin en sonuna minik cocuklar cikiyor, allahim ya duserlerse kafaustu, insanlarin bacaklari titriyor amanin-ki arada boyle vakalar oluyomus kolunu bacagini kiran kafasini kiran vs… ikinci kata gelince boyle muzik caliyolar, o da baya semana santa muzikleri kadar etkileyici, insan bir hos oluyor. Adamlar arkafondan gazi verince tabi emosyonal durum ortaya cikar…

Tabi Iyice katalan oldum ben o esnada. Dedim tamam. Gunun geri kalanini da katalan geciricem zaten. Herkese bona nitler, sisplaular, com va aixo, molt be falan, havada ucuruyor, sanki katalanca kadin haklarini savunuyorum orda, 3 ay katalunyada yasayip anca 3-5 kelime soyleyebilmenin hakli(¡) gururunu yasiyorum.

Castells den sonra festa daki katalan folk canli grubunu dinledik, hicbirsey anlamadim ben tabii dediklerinden ama olsun varsin eglenceli, dedim. Artik evime doneyim de gece cikmadan evvel birazcik ders calisayim malumunuz 2 hafta yokum, 2 gunum kalmis, odev teslim edicem.

Gittim, 1 soru cevapladim 10 sorudan, ve sevgili ikinci katalan arkadasimi beklemeye koyuldum. Son durak 15 mayis hareketlerini duzenleyen, antisistema gruplarin okupe ettigi bir binadaki parti. Ebesinin nikahinda. Haritada yer almayan bir sokakta, don baba donelim 5 tur attik bulana kadar, 5 kisiye sorduk, yarim saatlik arayisin sonunda vardik. 

Iste varis o varis. Katalan Antisistema gununun son ayagi ve asil antisistema temali etkinligi baya bi bomba gecti… 

muhtesem bir okuyucu kitlem oldugu icin (feminizm yazimin en az 93 kez okunmus olmasi istatistigine dayanarak) arkasi yarin diyorum ve gecenin geri kalanini ogrenmek isteyen varsa sayet, bir sekilde buradan belirtmesini rica ediyorum, artik laf mi atarsiniz, biraz cosku mu verirsiniz ben bilmem :P 


No comments:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Netherlands'de gozume carpanlar