Opucuk diyip gecmemek lazim.
Su hayatta kac kisi cok buluyu hatta masalsi bir opusme yasamistir ki?
Cok nadirdir bence. Belki bir kisim insan boyle senelerce platonik
takildigi biriyle sonunda burun buruna gelip o anda yani dogru yerde dogru
zamanda opusmus olabilir. Ama acaba ayni zamanda dogru kisi midir? O bir kisim
insanin baska bir kismi muhtemelen inanilmaz talihsiz bir opusme ile o ani kara
kapli defterin sayfalarindan birine not dusmek zorunda kalmis, belki de bir
daha asla opusmemeye and icmistir. Geriye kalan kisim dogru insana denk gelmis,
o normalde herhangi olacak o ani, muhtesem bir opucukle kalbinde ayirdigi o
temiz sayfaya damgalamistir. Bu arada
burada sozu gecen “dogru insan”, tabii ki “the one” ya da “beyaz atli prens”
veya “hayallerimin insani” degildir, sadece muhtesem opucuge giden yolda
rastlanan bir sahis, bir aractir, yanlis anlasilma olmasin.
“Opucugun gucu”, “hayallerimdeki opucuk”, “bir opustum, hayatim degisti” gibi
kitaplar yazilmis midir acaba. Hemen google a soralim. Kitap degil ama, bir
blog yazisi buldum, isteyen
okusun ama inanilmaz salak bi yazi hic begenmedim bogk. Hayir, yazilmadiysa ben yazayim dicektim, dedim, yazilmis ama o sayilmaz. Ben yaziyorum.
Bu zamana kadar oldukca, yani, cesitli din dil irk (abartalim) sahibi insan
evlatlari ile degisik turde opusmelere sahit oldum (evet bazilari adeta suc isler
gibiydi), neticede kendimizi kandirmayalim, yasimi basimi aldim kara kapli
defterin kabarik olmasi cok normal. (Belki de bir sonraki yazimda tecrubelerimden derleyecegim bir opucuk cesitleri yazisi yazarim, bilemedim simdi.) Onca (burda abartmayalim) opucugun icinde
bende iz birakan, hic unutmayacagim az sayida opucuk vardir. Aci ama gercek.
Opucuklerin hicbirinin aslinda cok muhtesem, buyulu bir Spiderman kiss falan olmasi
gerekmiyor. Open/opulen kisi de bir
Legolas, bir Brad Pitt kivaminda bir civir olmasin. bazen a total stranger la
akla hayale gelmeyecek kadar guzel olabilir, 40 yillik asker arkadasi olmasi
sart degil.
Varmak istedigim nokta, boyle muhtesem super opucuklere oyle her kose
basinda rastlanmiyor olusu.
Bazen uzun zaman beklediginiz ve istediginiz kisiyle asiri derecede lousy
ve boktan olur. Bazen de pek tanimadiginiz veya hic aklinizdan gecmeyen biriyle
“eh, maksat vakit gecsin” der, ama cok muhtesem asmis sonuclar alirsiniz. Basinizi
dondurur, hatta gunlerce yuzunuzde aptal bi gulumsemeyle dolasirsiniz. Adeta ummadik
tas bas yarar. Bu yuzdendir ki muhtesem opucuklerin nereden ve kimden gelecegi
hic belli olmaz. Tabii bu “her gordugunuzu bi opun bakalim” demek de degil.
Muhtesem opucukler muhtesemdir. Totoloji yaptim, oldu.
Amma ve lakin, side effect’i vardir maalesef. Bu opucukler salgilattigi
adrenalin, seratonin artik her ne iseler o hormonlar, vucut sivilarinin disinda, bunyede
surekli istek uyandirmak suretiyle sizi kendilerine baglar. Kisaca bagimlilik
yaratirlar. Evet, bir kez bu opucuklerin tadini aldiniz mi tekrarlamaktan kendinizi
alikoymaniz cok zordur artik. Dudaktan baslar, hizla vucudun geri kalanina
yayilir. Isin kotusu fiziksel etkileri kisa surmesine ragmen psikolojik etkileri
gayet uzun zaman devam eder. Saatlerce gunlerce, hafizanin gucune bagli olarak
aklin bir kosesinde varligini ve etkilerini surdurur.
Tabii ki bu pembe bulutlar gun gelecek gok guruntuleri, simsek ve
yildirimlar esliginde, yaklasik 3 vakte kadar dagilacaklar.
Bagimlilik degil mi, can ceker, bunye ister. Hatta dusundukce vucuna bir titreme gelir.
Bir dahaki umulmadik tas tesadufen isabet edene kadar, karsisina cikan
husran dolu opucukler arasinda ruhu acilar icerinde kivranarak bekler, bekler.
Iste "muhtesem öpücük" boyle birseydir.
No comments:
Post a Comment