Sunday, May 20, 2012

dipsiz kuyu

ooof of. (english version below)

kokular guclu hatirlaticilardir derler, hani bir koku duydugunzda anilariniz hemen canlanirmis, keskinmis yani. oysa bence muzik/sarkilar, gecmisle, dinlendigi donem, anilar ve insanlarla o kadar baglantili ki, bir anda feleginizi sasirtir. 

gerci hatirlamanin sonu yoktur, en ufak abudik gubidik seyler bile cat diye hic istemediginiz zamanda istemediginiz birini hatirlatir, sizi o ana goturuverir. sonra ne mod kalir ne nese ne heyecan, ananizi beller o saniyede. 

meger ne "atlattim ben" diye dusundugunuz kisiler, ne de "tamam ya gecti gitti yok artik" dediginiz duygular yok olmus hayatinizdan. 

bir bakmissiniz, memleket meseleleri konusurken, insanlar yaninizda bayram naralari atarken, komunizmmis fasizmmis, revolusyon neymis tartisirken onu dusunur olmussunuz... kimse gormez uzerinizden gecen huzun bulutunu, sizi sizden iyi tanidigini sanan kisiler bile farkedemez o anda neler olup bittigini, siz yuzlerce kisinin arasinda oyle kalakalirsiniz boslukta, bosa boslara dalip giderek. belki ister istemez ironik bir gulumseme olusur yuzunuzde, gecirilmis zamanlarin, yapilamayan yapilamayacak beyin firtinalarinin, muhabbetlerin anisina......

bir bakmissiniz icten ice sorar olmussunuz kendinize, evrene, artik su enerjileri kim duzenliyorsa secret midir, kahpe felek midir, ne haltsa, benzeri birsey bir daha basiniza gelecek mi diye, merak biraz da isyan, ortaya karisik duygular gelmis coreklenmis bogrunuzun ortasina.

bir kez daha bakmissiniz ki, bu sefer dusunur olmussunuz, acaba naapiodur, o da boyle arada bir o zamanlari yad ediyor mudur, buruk buruk oluyor mudur ici, hafif bir ozlem, hafif bir pismanlik, hafif bir degisim ruzgarlari esiyor mudur o tarafa dogru, merak ediyor mudur sizi gibisinden.... 

son bir kez baktiginizda o son gunu gorursunuz, son zamanlari, son dakikalari, o son oldugunu bile bilmediginiz anlari... veda etmeden, etmeye kiyamadiginizdan mi yoksa aslinda gayet guzel kiydiginizdan mi, gidisinizi... yarim birakilmis, ya da harcanip tuketilmis duygulari... boyle arkanizda karman corman, ya da size oyle gelen, seyler birakarak, fevri... 

acaba'lar ah o acaba'lar... o kadar cokturlar ki... varliklari gormezden gelinemez... 

belki de o yuzden bir sarki, bir soz, bir nesne alir goturur, ustune bir de birakir sizi o dipsiz kuyuya...

****

well, sometimes (most of the time) the mother tongue is the best for expressing oneself... you  know, especially when you have the blues, when you remember someone that you had been keeping yourself away from remembering ir feeling sad about... but as if the universe is against it, you just remember him from very stupid little things... some conversations, even from political words and terms... i just remember how we were together, our brainstormings, whatever. 


its ironic especially when i talk about the same stuff to other people, i feel like i am mind-cheating on you... of course not, but, it feels strange coz i remember how strong and passionate i was feeling with you while talking and discussing those things, world saving moments and so... i wonder whether i will ever have someone with similar feelings and vibes again... weird... 


the problem is that, i feel like we havent finished. wait. actually, in a way, we havent really finished "it" literally... everything we had is left half. donno how to say it in english.. its like uncompleted... we finished the relationship, friendship, but actually we never had been a whole, a real whole.. never... 


it's been almost a year but i couldnt get over you.

that sucks. 

No comments:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Netherlands'de gozume carpanlar