Friday, December 16, 2011

ah Breda ah



Breda’da kisa kaldik. Zaten aksamin bir saati vardik, birseyler atistirdik, hostumuz ve sevgilisiyle cok guzel bir film izledik, sonra bar tavsiyeleri alip disari ciktik. Sehir minicik, ogrenci sehri. Aslinda yasamak icin ideal. Bir suru bari diskosu club i mevcut. Her tur dukkani da bulabilirsiniz. Gidince gorusup tanisacagimiz insanlar bizi sattilar, mesajlarimiza cevap hic gelmedi, ne arayan ne soran, biz de kendi kendimize azcik dolanip hosumuza giden bara girdik. Fiyatlar fena degilsi, kucuk bira 2.20, muzik guzel. Ilk girdigimizde bir suru erkek, az miktarda kadin vardi, herkes hollandali uzun boylu. Biz icmeye basladik. Ilk fikir bar crawl yapmak degisik yerler gormekti ama sonra kaldik. Kandaki alkol seviyesi de yukseldikca, madem burda basladik burda devam edelim dedik. Tipler de fena degil, ama biz cok asosyal kaldik. Bir de o boy ortalamasinin baya altindayiz. Yanimizdan gecenlere basimizi kaldirarak bakiyoruz. Yaklasik 3 biradan sonra yanimdaki hos tipli erkeklere ragmen, guzel hatunlarla arkadas olmaya calistim tum sirinligimle, maksat arkadasima belki bir faydasi olur, cocuk biraz acar kendini, zaten icmisiz, o kadar para dokmusuz bari bi faydasini gorelim diye, muhabbet ediyorum kizlarla, arkadasimdan bahsediyorum, “arkadasim da iste tum avrupayi pisikletle geziyor, wow cok muhtesem degil mi, ne cesur cocuk” falan birseyler geveliyorum, cocugu pazarlamaya calisiyorum, bizimki orda oyle duruyo. Kendimi helak ettim vallaha kizlara yamanmaya calisiyorum, “su nasil deniyo hollandaca”, “ay biz de iste boyle 2 kisiyiz, kimseyi tanimiyoruz, yeni geldik” ayaklari cekiyorum, ama bizim cocuk pek pasif cikti. Uzgunum dostum, bunlari yazmam lazim biliyorum okuyorsun ya da okuyacaksin, ama kusura bakma artik. Kendi derdimi unuttum, vakit geciyor, ben kendim icin kimseyle tanisamiyorum, ya da tanistigim insanlar iriyari hafif kilolu ya da kisa boylu kel ve cevresine abaza gibi bakan erkekler. Adamlar benle konusmaya calisiyor, ben kacip kizlarla arkadaslik etmeye calisiyorum. Kesin lezbiyen bu dediler benim icin. Neyse arkadasim icin feda olsun nolcak dedim, alkol seviyesi ile bir atak yapar belki falan diye, ama baktim tik yok. Kem kum dut yemis bulbul gibi sus pus arada birseyler geveliyor ama yetmiyor. Kizlardan birinin dogumgunuymus haydi hoppaa serefe merefe, cok pis yaziyorum kizlara sanki benim isime yaricak. Ama ne oldu? Kizlar cektiler gittiler, surda bir klup varmis oraya gitcez, kendinize iyi bakin dediler ve gittiler. Hic 2 tane ezik insani niye davet etsin sikir sikir giyinmis kizlar, cilginca dans edip icki iciyorlar. Ustune polar ve kici kirik hirka giyip gelmis 2 ufak insani sallamazlar tabi. O kadar kicimi yirttim, erkeklere bakamadan sarhos olup kizlara yazdim, arkadas naapti? Hic. Insan iade-i iyilik yapar da, cevresindeki hos tiplerle muhabbet kurmaya calisir falan. Barda mal mal duruyoruz, arada dans ediyoruz, herkes cok cool, ve cok uzun, gelen gecen bize carpiyor, arada bana yazan belcikali iri yari cocuk (aslinda komikti, venle ispanyolca konusuyordu) espiri patlatiyor, yanasiyor falan ama yine de biz oyle mal mal kaldik, ictigimiz biralar ve harcadigimiz paralar da cabasi. “Hep bosu bosuna” demis Athena, hay agzini opeyim.

“Ispanya’da olsaydik simdiye 35 kisi gelip bizimle tanismisti” diye hayiflandik, arkadasa soruyorum, “ispanya’da insanlar daha sicak ama, bi numara oldu mu madem oyle?” yok. Aah ah. Iki fingirdeyesim vardi, onu da beceremedim. Insan iste karsindakini cok dusunup yardimci olmaya calisinca, kendini unutuyor :P Hey allahim. Bak dusundukce hala kiziyorum kendi kendime.

Benim moralim bozuldu, herkes hopluyor zipliyor, egleniyor, biz cok fena siritiyoruz arada. Dedim yeter, cikalim gidelim artik, istemiyorum kalmak daha fazla, hic bi isimize yaramicak, zaten yeterince icmisiz. Yolda saga sola yalpalayarak eve donuse gectik. Kafalar super, bi de bizim evlat baska bisey daha icti, icme dememe ragmen, ah be cocuk, abla lafi dinlemedin, iyice uctu. Benim hatirladigim, ertesi gun kendisine de soyledim, asiri soguktan dolayi ben bir ara kosmaya basladim eve dogru. Bi de cok cisim gelmisti, ispanyol stayla sokaga isedim. Public urination rulez sometimes. Ama illegal. Zaten neyi legal yapioz ki aq, gittim ara isiksiz bir sokaga bir guzel isedim, tutamiyodum artik. Cok guzel oldu. Eve gittik kendimi attim yatagima, pardon koltuguma. Bir ara ben uyurken bacaklarimda bir aci hissedip uyandim, bizim arkadas oturmus ayakucuma, pek de ucuna degil ya, neyse. Dedim  “aah haci nooruyon, git yat zibar uyu”, pardon deyip gitti yatti. Sabah hangover in allahini gorduk. Hostumuz kiz geldi, arkadasa dedi ki, “naapiyodun geceleyin odamda” ahahahaha. Meger bizimkisi o kafayla (eve gelisimizi ve sonrasini hic hatirlamiyomus) yanlislikla odaya dal. Sonra oyle dolanip cikmis. Muhtemelen akabinde gelip benim bacagima oturdu. Sonra da yatti uyudu. Ozur diledik 500 kere, hatun hollandali, soguk nevale, boyle seyler bu insanlar icin korkunc seyler, yok sorun degil falan dedi. Allah vere de negatif referans yazmaya ehehehehehe.

Sonra sehirde dolandik birazcik, kahvalti ettik, baya guzeldi. Bagels and Beans isimli avrupa simitcisinde. Sonra yuruduk, 1 milyonculara girdik, herkes zaten krismis alisverisinde falan… eve donduk, cantalari alip hitchhiking in yolunu tuttuk.


No comments:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Netherlands'de gozume carpanlar