Sevgili okuyucularim
(kac kisisiniz siz?) , -yine- uzun ugraslar sonucunda, (cunku kaderim google’a “how
to …” ile baslayan bitmek bilmeyen sorular sormak) bu muhtesem yeni fontu
microsoftuma eklemis bulunmaktayim. -Evet once MS Word de yaziyorum, sonra bloga
ekliyorum- Kendimi defterime yazi yazar gibi hissediyorum su anda. (cunku benim el yazim tipatip boyle) Bir sonraki gayem ise microsofta Turkce sozluk/correction bidisini eklemek; malumunuz
benim laplop biraz español, hatta zamaninda birileri klavyeyi turkcelestirmeden
kullanip sonra da cici bilgisayarimin nasyonalitesine bok atmisti kendi blogunda. (yoo yoo dostum unutmadim!)
Neyse. Bu gece bu yarasa sizlere neyden bahsetse acaba… birkac hafta once doublé
date’e ciktigi bebeden mi bahsetse, bikac aydir tanismak icin can attigi ve
sonunda tanistigi cocuktan mi bahsetse, yoksa tasindigindan beri tanisip
kaynasmak amaciyla birkac kez evlerine davet ettigi o seker yan komsudan mi
bahsetse…
Hmm. Okuyani olmadigi, olsa bile kimse kilini kipirdatip bir tepkide bile
bulunmadigi (tecrube edildi) icin boyle entipuften gonul isleriyle alakali seylerden
bahsetmeyecek.
Hatta, cok icinden geldigi icin yazmaya baslamasina ragmen uykuya yenik dusup,
muhtemelen hic birseyden bahsedemeyecek.
Bona nit “Bona nit” yazmaya
calistimdi, allahim sen aklima mukayyet ol !!
No comments:
Post a Comment