Wednesday, December 14, 2011

sinterklaas : bir hollanda bayrami



Su Hollanda’yi hep en guzel ve soguk tarihlerinde yakaliyorum anasini satayim. Her yer tatil heyecani ile dolu, ogrenciler ailelerinin yanina gidecek, hediyeler aliniyor, sokaklar noel baba resimleriyle dolu. Ama daha noele cok var. Nedir bu curcuma madem allasen? Iste cevap: Sinterklaas.

Efendim Saint Nikolas, bildigimiz hani bizim Myrali yani Demreli Peder Nikolas, eskiden sehir sehir gezermis, cocuklarin ayakkaplarinin icine minik seker cukulata puskevit biseyler koyarmis, hediye misali, bunun bir de yardimcisi varmis, bacadan girdigi icin yuzu gozu simsiyahmis. St Nikolas in olum gunu 6 aralik oldugu icin Hollandalilar de fanatik olarak 5 ve 6 aralik gunlerini noel gibi kutluyorlar. Koylerde sokaklarda Sinterklaas ve yardimcisi (adini unuttum) kapkara bir amca geziyorlar, foto cekiniyorlar, cocuklara seker meker veriyorlar. Hollandalilar ozellikle bu arap baciyi anlatip “aman, yanlis anlasilmasin, zenci degil o, bacadan girdigi icin siyah” seklinde 30 kere acikliyorlar.


Sagolsun Hollandali arkadasimiz bizi hometown indaki aile toplantisi ve sinterklaas kutlamasina davet etti, birlikte Huizen sehrine yol aldik.

Ailesi cok tatli, 3 kardes, bir de annesinin kiz kardesi ve cocuklari, ananeler dedeler cumburcemaat biz de aralarinda sinterklaas kutladik. Aile gelenegi herkes cekilisten kim cikarsa o akrabaya degisik orijinal paketinde hediye hazirlayip bir de komik sakaci bir siir yaziyor, saat aksamustu 3te sirayla paketler aciliyor, oncesinde yazilan siirler okunuyor, pek komik herkes guluyor falan. Aile kalabalik olunca bu merasim yaklasik 2-3 saat suruyor. Biz sikilmayalim diye evde bezelye puresi tipik dutch corbamizi aperatifler esliginde ictikten sonra diger arkadasimizla hep birlikte pisikletlere atlayip sehri turlamaya gittik, hediye merasiminin sonuna yetisme sozu verdikten sonra tabii.


Hava gunesli, ama cok soguk, bisikletler bi garip sistem calisiyor, fren yok, pedali geri cevirince duruyo falan, neyse tingir mingir gezdik sehri, evler mustakil tabii ki, bahce icinde, sirin seker luksumsu, insan ozeniyo. Sehir turu attiktan ve sehrin tarihi ve geleneklerini bir muzede kapsamlica ogrendikten sonra, eve donduk. Tum aile salonda cember olusturmus oturuyor, hediyeler bitmemis hala siirler okunuyor.
Meger bize de hediye alip siir yazmislar. Siiri unuttum ama soyle birseydi hollandaca, “bu guzel gunde istanbuldan gelen misafirlerimizi otuttuk, hosgelmisler, sefa getirmisler” vs

Hediyelerimiz tipik sinterklaas kurabiyeleri ve ici acibadem ezmesi dolu borek. Yummy valla. 1 haftadir yiyoruz bitmedi:P

Bu esnada evin kadinlari surekli masalara sehpalara aperatif yiyecek takviyesi yapiyor, hizmette sinir yok, tabaklar bosaldikca yenileri geliyor. Minik kofteler, peynirli club sandvicler, ivir zivir birseyler... Yaninda da sarap kola meyvesuyu vs icecek servisleri... Tika basa yedik sagolsunlar. Pek de ilgilndiler bizle, heralde ilk kez evlerinde sinterklaas bayraminda turk insanlar agirliyorlar...

Sonraki duragimiz diger arkadasimizin ailesinin evinde aksam yemegi ve gece konaklamasi. Tur operatoru gibi oldu biraz. Ikinci ailemiz daha cekirdek. Akraba yok, kutlama yok, anne baba cocuk ve biz 2 misafir salonda sarap kadehleri esliginde sohbet ediyoruz. Babamiz biraz egosu yuksek ve etken bir adam, aksam yemeginden sonra studyoya gidecekmis arkadasiyla muzik kayitlari varmis, cok gururlu. Guzel birsey tabii ki. Yemekten sonra anneyle birlikte sofra muhabbeti yaptik. Turk OSS universite sinavi ve egitim sistemi uzerine uzun uzun aciklayip konustuk. Adamlar soka girdi. Ergen genclerin cogunun neden asiri stres yuzunden genelde sagliksiz ve degisik hastaliklarla buyudugunu cok guzel aciklamis olduk boylece... Misyon tamamlandi. Derken gece caya bir hanim kizimiz geldi bizle tanismaya, mahalleden. O da 90 dogumlu cici bir hatun sessiz sakin kendi halinde cok kibar.

Gece yatmadan evvel ogrendik ki hatunun 3yasinda cocugu varmis!
Ertesi gunu rotterdam a dogru yola cikmadan bu citi piti genc anne kizimiz ve arkadasimizla birlikte guzel ciks agaclar orman icinde hos bir mekanda sicak sarap icip, appeltaart yani elmali turtadan yedik. O da cok tipik bir tatli, zaten tipik cogu guzel yiyecek tatli burda. Borekleri bile acibadem ezmeli.

Arkadasimiz bizi Rotterdam uzerindeki bir benzin istasyonuna birakti. Cok maceraciyiz, beles yasamayi seviyoruz, zaten tren de bok gibi pahali, 1saatlik yol 15euro aq, biz otostop cekcez. Zaten evden buldugumuz kartona yazmisiz kocaman 1 km oteden gorulsun diye R’DAM, goren durur alir bizi dedik.

Benzinlikte karakuru bi amca gordum bizimkiler icerde cis mis yaparken, hemen yanasip sordum.

-Pardon, rotterdama dogru gidiyor musunuz?
-evet
-aaa biz 2 kisiyiz sizle gelebilir miyiz?
-tabii
-cok tesekkurler. amaneey, cocuklar kosun araba buldum.

Anam bir de baktik, plaka ispanyol. 

-Pardon ispanyol musunuz? 
-Evet. 
-Anaaam ben de barcelonadan geliyorum. 
-Aa oyle mi ben de Tarragonaliyim.

Nasil mutluyum, adam allahin Huizen’inda Rotterdam a gidiyor ve katalan. Daha iyisi samda kayisi.

Atladik arabaya, bir muhabbet bir muhabbet, nasil ozlemisim ispanyolcayi, dokturuyom. Adam hollandada sirket kurmus, isleri tikirinda, buyutmeye baslamis. Eskiden katalunya komunist partisindeymis, hatta secilmis falan birseylere, artik neye tam bilmiyorum ama politikaciymis, sonra bikrakmis sirket kurmus. Tabii durum ironik baya komunizmi savunup sirket kurmasi fln, kendi de kabul ediyo. Neyse muhabbet ederken, Rotterdam’daki arkadasinin gecikecegi tuttu, biz de adami nasilsa vakti var diye, arkadasin ailesinin evine turk cayi icmeye davet ettik. Turkiye’yi gezmis esiyle, cok sevmis flan, bizi de Rotterdam’a evin onune kadar getirdi hatta birer kahve ismarladi, bir cayimizi icsin, arkadasin antisistema halasiyla muhabbet etsinler falan diye goturduk eve. Cok keyifli sohbetti, keyifli yolculuk, adam Katalan, daha ne olsun. Muhtemelen en guzel otostop yolculuklarimdan biri oldu bu.

Hatta oyle bir mutlu olduk ki, sandik butun Hollanda’da boyle zirt diye araba bulabiliriz, tum Hollanda’yi boyle gezebiliriz. Yanildik.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Netherlands'de gozume carpanlar